Ben 80 yaşındaki bir nine.. Hayatın sadece bana sunduklarını yaşayan biri.. Geriye dönüp baktığında kaçırdığı hayat için hüzünlenen, keşkeler için dövünen biri..
Sen buluğ çağına henüz yeni girmiş 13 yaşlarında bir kız çocuğu.. İçi kıpır kıpır, hayatı tüketmek için dünyaya gelmiş biri.. Hayatın sana sunduklarıyla yetinmeyip sunmadıklarını kopararak yaşayan insan..
Hayat bu iki insanı bir gün yan yana getirir.. İçi çürümüş nineyle fazla kıpır kıpır dolaşan kız çocuğu birbirini dengeler... Nine yaşam pınarını bulmuştur artık.. Yüzü güler, içi sevgiyle dolar en önemlisi yaşama sevincini yeniden yakalar..
Benim hayattaki en büyük keşkem ablamın olmamasıydı.. Ve o hayatıma girince bu büyük boşluk doldu.. Taşlar tam yerine oturmuş hayatım mükemmele gidiyorken ayrılıyoruz.. Sen artık şehrine, evine dönüyorsun ben gene hiç bilmediğim bu şehirde yapayalnız kalıyorum..
İlk gün aklımda.. Tanıştığımız ilk gün.. Biz zor olan arkadaşlığı yaşadık hiç birbirimizi tanımadan aynı evi paylaştık.. Hiç dışarıya çıkmadığımız halde sabahın 5'ine kadar kahkahalar attık.. Eğlenmeyi başardık.. Sonra sen gittin başka bir eve ikimizde aramızın açılacağını düşündük ama yanıldık biz daha çok kenetlenmiştik.. Bu sefer işler değişti çok gezdik, değişmeyen tek şey gülüşlerimizdi deli gibi gülüyorduk.. Girdiğimiz mağazalardaki insanlar arkadaşlığımıza imrenerek bakıyorlardı.. Bu yaz ayrılıyoruz.. Mesafeler çoğalacak bu yazdan sonra.. Keşke kalabilsen burada o çok istiyorum ki bunu..
Sen bana o kadar çok şey öğrettin ki ben daha o kadar çok şey öğrenecektim ki senden... Arkadaşım, dostum, ablam hatta bazen annem bile oldun..Ben seni çok seviyorum canım arkadaşım, dostum, ablam, kardeşim..İyi ki hayatıma girdin...