28 Nisan 2012 Cumartesi

Aranılan Erkek!

Bi kaç gündür sohbet sırasında  "Bak erkekte bu özellik mutlaka olmalı" diyip diyip duruyordum şöyle hepsini toparlayacak olursak eğer istediğim erkek profilini maddeler halinde açıklıyorum:

*Bi konuşup bin düşündürecek..Yani o öyle bi laf edecek ki ben düşüneceğim burda ne demek istedi diye..Tabi saçma sapan konuşma değil kastım anladınız siz..
*Ağır olacak..Yolda belde çocuksu hareketler yapmayacak evin içinde kimse yokken yapar o ayrı..Oturması, kalkması, konuşması düzgün olacak..Bu genelde kız için söylenir ama artık bence günümüz erkekleri içinde söylenmesi gereken bi şey..
*Komik olcak..Güldüren erkek her zaman 10-0 öndedir hatta daha fazla..Bunun kaçarı yok yani.."Ayy ben komik erkek sevmem" diyen bi kıza rastladınız mı siz hiç ben rastlamadım..Varsa da yanından kaçın derim..
*Güzel giyinecek..Siz istediğiniz kadar "Benim için iç güzelliği önemli" diyip durun yalanınızı s*kiyim hepinizde az çok şekilcilik var rol kesmenin alemi yok..
*Esmerler sarışınlara sarışınlar esmerlere yönelir genelde..Ben esmer severim, böyle kirli sakal biraz uzun fazla da uzun olmasın abi-kardeş modunda gezmeyi kim ister ve hafif zayıf olsun..Çok zayıf sevmem ama vücutlu adamda sevmem hafif olacak kas yığını olmasın yani..Semsert o ne öyle tahtaya mı dokunuyorum insana mı dokunuyorum..
*Gözü kaşı oynamayacak..
*Beni süründürecek..Bi tartışma yaşandıysa eğer ben haksız olsam bile benim peşimde koşmayacak..Aradığımda açmasın aklın başına gelinceye kadar görüşmek yok diyip kestirip atsın..Bunu yaparken baya haklı olması gerekiyor tabi..Bi de az arayacak ya böyle biraz umursamıyormuş gibi de davranabilir..Örn; Beni sürekli görüşmeye çalışmayacak, sürekli o beni aramayacak falan fişmekan..Hem çok yakın olup hemde biraz uzak olsun..
*Karışmayacak..Hiçbir şeye karışmasınlar ya..Nasıl giyineceğimi, nereye gideceğimi, ne yapmam gerektiğini ondan mı öğreneceğim bu saatten sonra..Çok hoppaysam birlikte olmasın benle..Beni ben olarak sevipte ilişki içinde değiştirmeye çalışanlar benden uzak durun!

Kısacası en sevdiğim romanı ilk defa okumak gibi olsun..

Aklıma bu kadar geldi..Böyle bi erkek varsa hayatınızda tanıştırabilirsiniz..:)

22 Nisan 2012 Pazar

İşler Sarpa Sarıyor!

Resmen ayrılmak için plan yapıyorum..O kadar berbat bi durum ki bulunduğum hal anlatamam..Sırf o daha az üzülsün diye günlerdir kendimden, düşüncelerimden kaçıyorum..

Plan yapmak zorundayım çünkü ayrılık onu hayattan koparıyor..Tamam üzülürsün falan filan ama sen üniversiteye gelmiş bi insan olarak ne bileyim yani insan bi düşünür sorumluluklarını dimi yok bunda böyle bi durum..Finalleri yaklaşıyor hayatını boka sarmak istemiyorum bu yüzden bi aylık süreç verdim bu ilişkiye..İki-üç hafta sonra yanına gidecektim sonra geldiğimde ikimizinde finalleri başlıyor bu yüzden sesimi çıkartmıcaktım..O son sınavından çıktığında arayıp söyleyecektim..İşler değişti..Ailemle şehir dışı yapmak zorunda kalıyoruz ve geldiğimde de finaller başlayacak bu durumu söylediğimde haziranda buluşuruz dedi..Benim bu olayı daha fazla uzatmaya hiç niyetim yok..Gün geçtikçe daha çok acı çekiyorum daha fazla acı çekmek istemiyorum..Aşık olmadığın insanla beraber vakit geçirmek ne kadar yorucuymuş ne kadar yıpratıcıymış şu son bi insan ayda gayet iyi anladım..

Napıp yapıp benim yanına gitmem gerekiyor..Hep ilişkiyi güzel kılmak adına yaptığım bu gezintiyi bu sefer son bulması için yapıyorum..Hayat bana ne sunacağını şaşırdı iyice..

16 Nisan 2012 Pazartesi

2-3 haftadır burayı ihmal etmemin sebebi beynimi resmen s*kmeleri yüzündendi..Vize dönemine girdim aslında vize dönemi bana girdi demek daha doğru olur..Bu sene -ki bunu her sene söylerim ama bu sefer cidden çok doğru- çok zor..Ömrümü çaldılar bu sene de..Kendime bi gram güvenim vardı zaten odanda eser kalmadı böylece..

Tamam okul hayatım bok gibiydi peki ya aşk hayatım nasıldı?..Bokun boka bulanmış haliydi..Berbattı..Bazı şeyler iyice kafama dank etti..Mesela önceden gördüğümde sesim titrerdi, yüzüm asılırdı, gözlerim dolardı şimdilerde tel de konuştuğumda, her sesini duyduğumda sesim titriyor, ağlamaklı oluyorum..Hissedemiyorum çünkü ona karşı hiçbi şey hissedemiyorum..Sevgiyle yürümüyor ben aşık olmak istiyorum..Böyle filmlerdeki gibi çılgınlıklar yapmak istiyorum ya..Hep zaten şu filmler yakmadı mı bizim başımızı zaten..


Aradığımız aşkı hiçbir zaman bulamayacağız ama neden ısrarla ararız neden hala içimizdeki umut tükenmez..Aptallık bu olsa gerek..Bizler hatayı aşkı filmlerden öğrenerek yaptık..Kimsenin hayatında olmayan aşk ama her daim hayalindeki aşktı film aşkları..İzlemek heyecan veriyorsa yaşamak öldürürdü herhalde hepimizi..O ne tutkudur ya o ne bağlılıktır..

Aşkın yolu tutkudan geçer..Tutku elde edince bitmemeli ama nedense ilk öpücükten sonrasında tutku grafiğinde hızlı bir azalış gözlemleniyor..Hiçbirimizin ötekini suçlamaya hakkı yok hepimiz aynı bokuz bu aşk konusunda..Canını yaktıklarımız oldu ama ancak bizim canımız yandığında birşeyleri anladık..

Eski şarkıların kaliteli olmasının nedeni de duyguların bugünkünden daha canlı olması bence..Gitti gide ucuzlaştırdık duyguları da..Herkes bir katil duygu katili.. Herkes birinin ya da birilerinin hayatından bir şeyler alıp götürdü, götürmeye de devam ediyor..

Kafamın ne kadar karışık olduğu cümlelerin birbirleriyle bağlantısı olmadığından anlaşıldı..Eyy aşk nerdeyse çık ortaya!..

2 Nisan 2012 Pazartesi

Keşke...

Keşke üzer,
Keşke acıtır,
Keşke çaresizleştirir,
Keşke pişmanlıkla tanıştırır,
Keşke kimi zaman hayata küstürür,


Keşke yaralar,
Keşke sınar,
Keşke mutsuzluğa yolculuk ettirir,
Keşke güçsüzleştirir,
Keşke bazen güçlendirir de,


Keşke umuda küsüştür,
Keşke utançtır,
Keşke bazen zamana karşı geliştir,
Keşke hayal kırıklığıdır,
Keşke kimi zaman günah çıkarmaktır,


Keşke nefrettir,
Keşke özlemdir,
Keşke kırgınlıktır,
Keşke vicdandır,
Keşke kendinle hesaplaşmadır,


Keşke bazen duyularının yok olmasını istemektir,
Keşke kanserojen içeren bi kelimedir,
Keşke lanettir,
Keşke kimi zaman hayata son veriştir,
Keşke zehirdir..

1 Nisan 2012 Pazar

Aşk mı Mantık mı?


Bu aralar evlilik olayına taktım..Evleneceğimden falan değil de ne bilim yaşım artık geliyor..Yavaştan düşünmeli insan..Önce düşünceye alışacaksın zaten daha sonra pratiğe dökeceksin..Tabi pratiğe dökecek bi eş bulabilirsen..

Aşk mı mantık mı?..Burda çok takılıp kalıyorum..Çok düşündüm hatta yetmedi araştırdım da bi kaç uzmanın bu konuyla ilgili yazısını okudum ve söylenilen şu :" Siz, “Ben aşksız yaşayamam, hangi yaşta olursam olayım, eşimle kumsalda el ele yürümek isterim, yemeklerimizde mum ışığı olsun, yıldızları izlemeden uyuyamam,” derseniz, aşk evliliği yapmalısınız..Birlikte çok para kazanırız, daha iyi hayat yaşarız, ya da onun çok parası var, aşka da neymiş,” derseniz, sizin için mantık evliliği daha ağır basıyor, demektir."

Aslında aşk mı mantık mı diye sormak yerine evlilik benim için ne onu bilmem gerekiyormuş..Ben bu yazıları okuya okuya benim için evliliğin aşkın mantıkla yoğrulmuş hali olduğunu farkettim..Çok saçma gibi durabilir çünkü aşk varsa mantık yok mantık varsa aşk yok diye bi şey var şu dünyada..Ama benim evlilikten tam tamına istediğim bu hem içim kıpır kıpır olsun çocuklar gibi etrafta geziniyim hem de olgun bi kadın edasıyla millete işim gücüm akıl vermek olsun..

Neyse ki daha çok var evlenmeme..Uzun uzun düşünüp bi karar verecem..Verdiğim karar ilişki durumumu da  değiştirecek o da ayrı bi mevzu..