7 Eylül 2012 Cuma

Kaçıyorum!

kendimden, çevremdekilerden herkesten kaçıyorum.. güçlü durmaktan yoruldum ben.. ağlayamamaktan, derdimi anlatamamaktan sıkıldım.. bi insan olduğumu unutup dertlerimi içimde tutarak yaşamaya kalktım.. bu yük ağır geldi bana artık.. herşeyi kapattım.. insanların benle bağlantısını kestim.. kendimi dinlenmeye aldım.. hergün sahile gidip sadece kitap okuyacağım.. akşam evime gelip filmimi izleyeceğim.. böylesi belki benim için herkes için daha iyi olur.. çünkü son 3 ayda canını sıktığım insanlar oldu benim.. sadece canı sıkılan ben değildim.. şimdi uzaklaşma vakti.. iyi geceler, iyi günler..

5 Eylül 2012 Çarşamba

Özet

Uzun zamandır yazmıyordum.. Bugün aklıma düştü burası bi özet geçmek istedim hayatımı.. Bazılarınız biliyordur 4 senelik ilişkimi bitirdim ben.. 3 aydır yalnız takılıyorum.. Aslında pek yalnızda sayılmam.. Başlıyorum anlatmaya..

Ben ayrılmaktan korkan bi insandım.. aslında çoğu insanda var bu durum.. bu işilki biterse yalnız kalırım diyip uzatmaları oynuyor.. bende böyle düşünerek 4 seneyi buldurtmuştum ilişkide.. ayrıldığımda ne yapacağım kimsem yok etrafımda diyip ilişkiyi sürdürmeye devam ediyordum.. sonra bi gün cesaret geldi ben ayrılmaya 2 ay düşünerek karar verdim pat diye verilmiş bi karar değildi ve ayrıldım.. Sonra ne mi oldu?

Hiç takılmadığım bi arkadaşımla bi akşam dışarı çıktım.. hayatımda hiç görmediğim 3 erkek katıldı bize.. oturduk sohbet muhabbet ettik.. adlarını bile önemsemedim çünkü bi daha görmeyeceğimi düşünüyordum.. sonra bu insanlar benim en yakınlarım oldu zorlu olan bu süreci hayatımda hiç görmediğim insanlarla atlattım, atlatmaya da devam ediyorum.. sabahlara kadar kahve içip sohbet ettik dertleştik onların içki sefasına kolamla eşlik ettim, bara gidip sabahlara kadar dans edip gülüp eğlendim, bi tanesinin karşısında hüngür hüngür ağladım güçlü durmaktan yoruldum artık diye..

İnternetten sanal arkadaşım oldu.. onunla birlikte bi işe giriştik.. bi gezi işine.. sevgilime trip atar gibi hergün trip attım ona ben.. aptalca davrandım deli gibi kavga ettik sildik sonra tekrar ekledik herşey güllük gülistanlıkken tekrardan kavga ettik.. onunla bi kısır döngü var gülerken kavga ediyoruz.. onunla arkadaşlığımı bitirmek istemiyorum neden böyle aptalca davranıyorum bilmiyorum altüstü sanal bi insan.. Nasıl bağlanır bi insan sanal birine anlayamıyorum, ben kendimi anlayamıyorum..

Bu yazıda düzeltmeler yapmıcam içimden neler geçiyorsa döküldü yazdım.. az geldi anlattıklarım ama şuan bununla yetinelim.. aslında demem o ki hayat size hep ibnelik yapacak değil ya bazen güzel şeylerde sunabiliyor.. hiç beklenmedik şeyler.. İyi geceler..

6 Temmuz 2012 Cuma

Arkadaş, Dost, Abla...

Ben 80 yaşındaki bir nine.. Hayatın sadece bana sunduklarını yaşayan biri.. Geriye dönüp baktığında kaçırdığı hayat için hüzünlenen, keşkeler için dövünen biri..

Sen buluğ çağına henüz yeni girmiş 13 yaşlarında bir kız çocuğu.. İçi kıpır kıpır, hayatı tüketmek için dünyaya gelmiş biri.. Hayatın sana sunduklarıyla yetinmeyip sunmadıklarını kopararak yaşayan insan..

Hayat bu iki insanı bir gün yan yana getirir.. İçi çürümüş nineyle fazla kıpır kıpır dolaşan kız çocuğu birbirini dengeler... Nine yaşam pınarını bulmuştur artık.. Yüzü güler, içi sevgiyle dolar en önemlisi yaşama sevincini yeniden yakalar..

Benim hayattaki en büyük keşkem ablamın olmamasıydı.. Ve o hayatıma girince bu büyük boşluk doldu.. Taşlar tam yerine oturmuş hayatım mükemmele gidiyorken ayrılıyoruz.. Sen artık şehrine, evine dönüyorsun ben gene hiç bilmediğim bu şehirde yapayalnız kalıyorum..

İlk gün aklımda.. Tanıştığımız ilk gün.. Biz zor olan arkadaşlığı yaşadık hiç birbirimizi tanımadan aynı evi paylaştık.. Hiç dışarıya çıkmadığımız halde sabahın 5'ine kadar kahkahalar attık.. Eğlenmeyi başardık.. Sonra sen gittin başka bir eve ikimizde aramızın açılacağını düşündük ama yanıldık biz daha çok kenetlenmiştik.. Bu sefer işler değişti çok gezdik, değişmeyen tek şey gülüşlerimizdi deli gibi gülüyorduk.. Girdiğimiz mağazalardaki insanlar arkadaşlığımıza imrenerek bakıyorlardı.. Bu yaz ayrılıyoruz.. Mesafeler çoğalacak bu yazdan sonra.. Keşke kalabilsen burada o çok istiyorum ki bunu..

Sen bana o kadar çok şey öğrettin ki ben daha o kadar çok şey öğrenecektim ki senden... Arkadaşım, dostum, ablam hatta bazen annem bile oldun..Ben seni çok seviyorum canım arkadaşım, dostum, ablam, kardeşim..İyi ki hayatıma girdin...

19 Haziran 2012 Salı

Kıskançlıkla Başım Belada!

Şuanda nasıl kıskanıyorum anlatamam kimseciklere..Uzun zamandır tatmıyordum bu duyguyu bu açıdan bakarsak iyi ama midemdeki ağrıların boğazımda meydana getirdiği asite bakarsak 3 güne kalmam geberirim..Çok kıskanıyorum ya biliyorum ama beni kıskandırmak için böyle şeyler yaptığını buna rağmen deli gibi kıskanıyorum..

Önceden umursamadığım anıların hayatım için ne kadar önemli olduğunu farketmiş bulunuyorum..Mesela hiç anlatmadığım anılar birden ağzımdan dökülüyor -biz burda bunu yapmıştık diye bi de kahkahayı basıyorum..Ben de ayrı bi şerefsizim lan hiç dönüpte hatırlamadığın anılar şimdi niye bu kadar kıymetli demezler mi adama..

Adam twit, blog açıyorum dedi sana dönüp yazdıklarını okudun mu hayır şimdi niye noktasına virgülüne kadar okuyorsun?..Hiç sayfasına bakmıyordun şimdi niye gün içinde her girdiğinde bakıyorsun ya da bakmak için giriyorsun?..

Sürtüklerle konuşuyor bi de bi ilgiler bi alakalar böyle sıçarım lan o ilgine bi kere konuşmana sıçarım senin..O kafanda kalan 3 tel saçı da ben yolarım..O kızın saçlarından tutar yere kafasını vururum hatta arabanın arkasına bağlar ibretlik diye bütün şehri turlar diğer orospulara da göz dağı veririm..Offfffff şu anda tuşlara daktilo muamelesi yapıyorum birazdan hepsi olduğu yerden çıkacak..

13 Haziran 2012 Çarşamba

Adı Her Neyse!

Bi ayrılık..Ardından gelen yalnızlık..Yalnızlığın geleceği belli bi şeydi de bunun bu kadar koyacağını bilmiyordum sadece..

Bilmediğim bi şehir..Benimseyemediğim bi odanın içinde yaşıyorum duygularımı..Tek başıma..Sonbaharda yapraklarını dökmüş çıplak bi ağaçtan farksızım..Üşüyorum..Kimse üşüdüğümü görmüyor..Yapayalnızım..

İyi bi oyuncuyum..Mutlu rolünü benimsemiş ustalıkla her oyunun üstesinden gelmiş biriyim..Alkışlar alıyorum ayakta..

Palyaçodan farksızım..Gülen suratımın yanından akan gözyaşlarımı görmeyen insanların bakışları üzerimde..Herkesi eğlendirmeye devam ediyorum..Umarsızca..

Kimsesiz küçücük bi çocuğun döktüğü gözyaşı kadar masum..Neden? sorusu..Herkesin kötü bi olay karşısında sorduğu cevapsız bi soru?..

Uyuştum..Yaşanılanları şuursuzca izleyip şuursuzca tepkiler veriyorum..Cam kırıkları kalbime battı, kanıyor, kimse pansuman yapmıyor..Damarlarımdaki kan çekildi..

Geceler uzun, güneş doğmuyor ve sen hep uyuyorsun..Uyumasaydın mutlaka yanımda olurdun, mutlaka yalnızlığımı ellerinle boğardın..Onun beni boğmasına izin vermeden..Adına Nefsi Müdafa derdik..

Hayat devam ediyor..Sensiz..

29 Mayıs 2012 Salı

Kafamda Deli Sorular..

Bu aralar çok duygusalım..Fazlasıyla, normalin üstünde..Sanki hiç kimse tarafından sevilmiyorum sevildiğimi hissetmiyorum, yapayalnızım..Mutsuzum..

Kimim ben, kim ya da kimler için değerliyim, nereye aidim, niye yaşıyorum ya da ben yaşıyor muyum soruları aklımda deli gibi gezinmekte..Sanki hiç bi yere ait değilim biri çıkıp gelsin elimi tutsun ve beni ait olduğum yere götürsün istiyorum..Evet buna gerçekten ihtiyacım var..

Kıskanıyorum basıp gidenleri..Arkalarına bakmadan kaçabilecek cesareti bulan insanları..En çokta etrafında onları anlayabilen insanları kıskanıyorum..Anlaşılmak istiyorum artık..Ben derdimi dakikalarca, saatlerce anlatmadan benim bi göz hareketimden bile anlamasını istiyorum yanımdakilerin en yakınımdakilerin..Suçlanmak istemiyorum, öfke dolu sözler işitmek hiç istemiyorum..Korunmak istiyorum bana belli etmemeye çalışarak birinin beni korumasını istiyorum..

İçten, gözlerimle gülmek istiyorum..

28 Nisan 2012 Cumartesi

Aranılan Erkek!

Bi kaç gündür sohbet sırasında  "Bak erkekte bu özellik mutlaka olmalı" diyip diyip duruyordum şöyle hepsini toparlayacak olursak eğer istediğim erkek profilini maddeler halinde açıklıyorum:

*Bi konuşup bin düşündürecek..Yani o öyle bi laf edecek ki ben düşüneceğim burda ne demek istedi diye..Tabi saçma sapan konuşma değil kastım anladınız siz..
*Ağır olacak..Yolda belde çocuksu hareketler yapmayacak evin içinde kimse yokken yapar o ayrı..Oturması, kalkması, konuşması düzgün olacak..Bu genelde kız için söylenir ama artık bence günümüz erkekleri içinde söylenmesi gereken bi şey..
*Komik olcak..Güldüren erkek her zaman 10-0 öndedir hatta daha fazla..Bunun kaçarı yok yani.."Ayy ben komik erkek sevmem" diyen bi kıza rastladınız mı siz hiç ben rastlamadım..Varsa da yanından kaçın derim..
*Güzel giyinecek..Siz istediğiniz kadar "Benim için iç güzelliği önemli" diyip durun yalanınızı s*kiyim hepinizde az çok şekilcilik var rol kesmenin alemi yok..
*Esmerler sarışınlara sarışınlar esmerlere yönelir genelde..Ben esmer severim, böyle kirli sakal biraz uzun fazla da uzun olmasın abi-kardeş modunda gezmeyi kim ister ve hafif zayıf olsun..Çok zayıf sevmem ama vücutlu adamda sevmem hafif olacak kas yığını olmasın yani..Semsert o ne öyle tahtaya mı dokunuyorum insana mı dokunuyorum..
*Gözü kaşı oynamayacak..
*Beni süründürecek..Bi tartışma yaşandıysa eğer ben haksız olsam bile benim peşimde koşmayacak..Aradığımda açmasın aklın başına gelinceye kadar görüşmek yok diyip kestirip atsın..Bunu yaparken baya haklı olması gerekiyor tabi..Bi de az arayacak ya böyle biraz umursamıyormuş gibi de davranabilir..Örn; Beni sürekli görüşmeye çalışmayacak, sürekli o beni aramayacak falan fişmekan..Hem çok yakın olup hemde biraz uzak olsun..
*Karışmayacak..Hiçbir şeye karışmasınlar ya..Nasıl giyineceğimi, nereye gideceğimi, ne yapmam gerektiğini ondan mı öğreneceğim bu saatten sonra..Çok hoppaysam birlikte olmasın benle..Beni ben olarak sevipte ilişki içinde değiştirmeye çalışanlar benden uzak durun!

Kısacası en sevdiğim romanı ilk defa okumak gibi olsun..

Aklıma bu kadar geldi..Böyle bi erkek varsa hayatınızda tanıştırabilirsiniz..:)

22 Nisan 2012 Pazar

İşler Sarpa Sarıyor!

Resmen ayrılmak için plan yapıyorum..O kadar berbat bi durum ki bulunduğum hal anlatamam..Sırf o daha az üzülsün diye günlerdir kendimden, düşüncelerimden kaçıyorum..

Plan yapmak zorundayım çünkü ayrılık onu hayattan koparıyor..Tamam üzülürsün falan filan ama sen üniversiteye gelmiş bi insan olarak ne bileyim yani insan bi düşünür sorumluluklarını dimi yok bunda böyle bi durum..Finalleri yaklaşıyor hayatını boka sarmak istemiyorum bu yüzden bi aylık süreç verdim bu ilişkiye..İki-üç hafta sonra yanına gidecektim sonra geldiğimde ikimizinde finalleri başlıyor bu yüzden sesimi çıkartmıcaktım..O son sınavından çıktığında arayıp söyleyecektim..İşler değişti..Ailemle şehir dışı yapmak zorunda kalıyoruz ve geldiğimde de finaller başlayacak bu durumu söylediğimde haziranda buluşuruz dedi..Benim bu olayı daha fazla uzatmaya hiç niyetim yok..Gün geçtikçe daha çok acı çekiyorum daha fazla acı çekmek istemiyorum..Aşık olmadığın insanla beraber vakit geçirmek ne kadar yorucuymuş ne kadar yıpratıcıymış şu son bi insan ayda gayet iyi anladım..

Napıp yapıp benim yanına gitmem gerekiyor..Hep ilişkiyi güzel kılmak adına yaptığım bu gezintiyi bu sefer son bulması için yapıyorum..Hayat bana ne sunacağını şaşırdı iyice..

16 Nisan 2012 Pazartesi

2-3 haftadır burayı ihmal etmemin sebebi beynimi resmen s*kmeleri yüzündendi..Vize dönemine girdim aslında vize dönemi bana girdi demek daha doğru olur..Bu sene -ki bunu her sene söylerim ama bu sefer cidden çok doğru- çok zor..Ömrümü çaldılar bu sene de..Kendime bi gram güvenim vardı zaten odanda eser kalmadı böylece..

Tamam okul hayatım bok gibiydi peki ya aşk hayatım nasıldı?..Bokun boka bulanmış haliydi..Berbattı..Bazı şeyler iyice kafama dank etti..Mesela önceden gördüğümde sesim titrerdi, yüzüm asılırdı, gözlerim dolardı şimdilerde tel de konuştuğumda, her sesini duyduğumda sesim titriyor, ağlamaklı oluyorum..Hissedemiyorum çünkü ona karşı hiçbi şey hissedemiyorum..Sevgiyle yürümüyor ben aşık olmak istiyorum..Böyle filmlerdeki gibi çılgınlıklar yapmak istiyorum ya..Hep zaten şu filmler yakmadı mı bizim başımızı zaten..


Aradığımız aşkı hiçbir zaman bulamayacağız ama neden ısrarla ararız neden hala içimizdeki umut tükenmez..Aptallık bu olsa gerek..Bizler hatayı aşkı filmlerden öğrenerek yaptık..Kimsenin hayatında olmayan aşk ama her daim hayalindeki aşktı film aşkları..İzlemek heyecan veriyorsa yaşamak öldürürdü herhalde hepimizi..O ne tutkudur ya o ne bağlılıktır..

Aşkın yolu tutkudan geçer..Tutku elde edince bitmemeli ama nedense ilk öpücükten sonrasında tutku grafiğinde hızlı bir azalış gözlemleniyor..Hiçbirimizin ötekini suçlamaya hakkı yok hepimiz aynı bokuz bu aşk konusunda..Canını yaktıklarımız oldu ama ancak bizim canımız yandığında birşeyleri anladık..

Eski şarkıların kaliteli olmasının nedeni de duyguların bugünkünden daha canlı olması bence..Gitti gide ucuzlaştırdık duyguları da..Herkes bir katil duygu katili.. Herkes birinin ya da birilerinin hayatından bir şeyler alıp götürdü, götürmeye de devam ediyor..

Kafamın ne kadar karışık olduğu cümlelerin birbirleriyle bağlantısı olmadığından anlaşıldı..Eyy aşk nerdeyse çık ortaya!..

2 Nisan 2012 Pazartesi

Keşke...

Keşke üzer,
Keşke acıtır,
Keşke çaresizleştirir,
Keşke pişmanlıkla tanıştırır,
Keşke kimi zaman hayata küstürür,


Keşke yaralar,
Keşke sınar,
Keşke mutsuzluğa yolculuk ettirir,
Keşke güçsüzleştirir,
Keşke bazen güçlendirir de,


Keşke umuda küsüştür,
Keşke utançtır,
Keşke bazen zamana karşı geliştir,
Keşke hayal kırıklığıdır,
Keşke kimi zaman günah çıkarmaktır,


Keşke nefrettir,
Keşke özlemdir,
Keşke kırgınlıktır,
Keşke vicdandır,
Keşke kendinle hesaplaşmadır,


Keşke bazen duyularının yok olmasını istemektir,
Keşke kanserojen içeren bi kelimedir,
Keşke lanettir,
Keşke kimi zaman hayata son veriştir,
Keşke zehirdir..

1 Nisan 2012 Pazar

Aşk mı Mantık mı?


Bu aralar evlilik olayına taktım..Evleneceğimden falan değil de ne bilim yaşım artık geliyor..Yavaştan düşünmeli insan..Önce düşünceye alışacaksın zaten daha sonra pratiğe dökeceksin..Tabi pratiğe dökecek bi eş bulabilirsen..

Aşk mı mantık mı?..Burda çok takılıp kalıyorum..Çok düşündüm hatta yetmedi araştırdım da bi kaç uzmanın bu konuyla ilgili yazısını okudum ve söylenilen şu :" Siz, “Ben aşksız yaşayamam, hangi yaşta olursam olayım, eşimle kumsalda el ele yürümek isterim, yemeklerimizde mum ışığı olsun, yıldızları izlemeden uyuyamam,” derseniz, aşk evliliği yapmalısınız..Birlikte çok para kazanırız, daha iyi hayat yaşarız, ya da onun çok parası var, aşka da neymiş,” derseniz, sizin için mantık evliliği daha ağır basıyor, demektir."

Aslında aşk mı mantık mı diye sormak yerine evlilik benim için ne onu bilmem gerekiyormuş..Ben bu yazıları okuya okuya benim için evliliğin aşkın mantıkla yoğrulmuş hali olduğunu farkettim..Çok saçma gibi durabilir çünkü aşk varsa mantık yok mantık varsa aşk yok diye bi şey var şu dünyada..Ama benim evlilikten tam tamına istediğim bu hem içim kıpır kıpır olsun çocuklar gibi etrafta geziniyim hem de olgun bi kadın edasıyla millete işim gücüm akıl vermek olsun..

Neyse ki daha çok var evlenmeme..Uzun uzun düşünüp bi karar verecem..Verdiğim karar ilişki durumumu da  değiştirecek o da ayrı bi mevzu..

29 Mart 2012 Perşembe

Rüyalar Gerçek Olsa

Murat Yıldırım hastası birisiyim..Öyle böyle değil ama deli gibi seviyorum adamı..O bakıyor ya ben eriyorum, öpüşme sahnesinde salyalarım akmaya başlıyor..Şu yaşıma geldim o kadar yakışıklı, ırt zırt gördüm hiçbiri bu kadar etkilemedi beni..Helal olsun valla adama..


Bu ilk değil..Ara ara kendisini rüyamda görürüm ya metresi oluyorum ya da karısı..Ama hep bana aşıktır asla farklı bir şey olmasına izin vermem..Mesela hiç kardeş falan olmayız..Hayat bizi bambaşka yerlere savurduğu için ancak rüyalarda aşkımızı yaşayabiliyoruz..Sarılır, koklar ama her öpüşmeye ramak kaldığında ya soktuğumun alarmı öter ya gereksiz şahsiyetler arar bir şekilde bu güzel rüyanın içine edilir...

Gece onun dizilerinden birini izleyerek uyudum..Etkisi çok fazla oldu ama bu etki beni gece boyu mutlu ettiği gibi sabahta güne her şeye rağmen mutlu uyandırdı..Bu geceki rüyamda sevgilisiydim..Beraber yemek yedik, romantik bir akşam geçirdik falan filan ama tam öpüşecektik ki sabah olmuş..Zart zart zart alarm çalar durur hemen kapattım acaba kaldığım yerden devam eder miyim ki diye yattım geri ama cıksss..Zorluyorum uyumaya kendimi uyuyorum yok başka bir sahne devreye giriyor..Mahidevran gibi hasret kaldım bazı şeylere, bunu sadece sultanım Murat giderir anca ama yok gelmiyor beklenen sahne..Mecbur kalktım artık napıyım başka rüyalara kaldı bizim öpüşme gene diyerek güne başladım..

28 Mart 2012 Çarşamba

Karla Çam

Kar yakamızı bırakmıyor..Martın sonuna geldik ısrarla yağmaya devam ediyor..Geçen sene kapılarda karşılamaya meraklı olduğumuz bu doğa olayı bu sene bezdirdi bizi hayattan..Geçen senenin acısını mı çıkarıyor anlamadım ki..

Hayır bir de bu soğuk hava kar kış yetmezmiş gibi bir de araziye çıktık..Amaç; çamları öğrenmek..Bir tek abiesi   biliyorum o da yanlışlıkla hocaya fazla yaklaşmışım ondan aklımda kaldı..Bir de böyle gereksizler vardır ya sınıfın inek kesimi..Bunlar ilkokulda başlar üniversite de ihtisas yapar..Hayatının her evresinde insanın karşısına çıkar hayattan soğutur, bezdirir..Tutmuşlar o soğukta -ki bir taraftan da kar yağıyor- çamların fotoğrafını çekiyorlar, not alıyorlar..Mezun olduklarında nerede olacaklar inan çok merak ediyorum..

Geçenlerde de hoca anlatıyor akşam başladım sabah ezanına kadar sürdü deneyim diye..Soracaktım noldu dünyayı mı kurtardın diye de sustum..Yemedi..

Sonuç yarım sa sürdü, hiçbir şey öğrenmedim, şimdi de ısınmaya çalışıyorum..

25 Mart 2012 Pazar

Bir İleri Bir Geri Kendimi Bildim Bileli!

Yorgunum, sinirliyim, depresyondayım..Sebebi şu gereksiz saat uygulamaları..Ya bir rahat bırakın arkadaş saat dediğin belli net bir şey olmalı, hayatın boyunca hiç değişmemeli..Ama yok zırt pırt değiştirme halindeyiz..


Çok sıkıntılıyım..Sabah zor uyandım -aslında annem dün yaptığım dedikodunun tadını çok sevdiğinden bugün de aradı bir saat telefonda onu bunu çekiştirdik-..Bir de üstüne "sen hep beni günaha sokuyorsun yoksa ben dedikodu yapmam ki" diyerek topu bana attı..O da ayrı bir mevzu..


Önce tepkimi kahvaltı yapmayarak gösterdim..İçimden hiçbir şey yemek gelmedi, sonra arkasından bir yorgunluk başıma vurdu taş attım da kolum yoruldu sanki bir haltta yaptığım yok..Sonra bir sinir harbi yaşadım..İç dünyamda fırtınalar koptu bugün..


Uzmanlar bu uygulamanın zararlı olduğunu söylüyor..Biyolojik saatlerimiz altüst oluyormuş..Hatta bu duruma ayak uyduramayıp ölenler bile varmış duyduğuma göre..Bizim ülkemizde cidden insana değer verilmiyor ya..


Ayrıca şuanda ders çalışamıyorsam eğer bunun sorumlusu bu boktan uygulama..-tamam bunun saçma bir bahane olduğunun bende farkındayım-


Neyse çok mutsuzum daha fazla bu konuyu uzatmayacağım..


Sloganım şu:


Ulan dinleyin şu uzmanları kaldırın abuk subuk uygulamaları..

24 Mart 2012 Cumartesi

.

Uzun ilişkilerde heyecan önemlidir..İlişkiyi ayakta tutan zaten odur..O bittiği halde ilişkiden hayır bekliyorsan daha çok avcunu yalarsın canım..İşte ben bu aralar avuç yalamada sınır tanımıyorum hatta doruklarındayım..Eskiden tek uyumayım da mesajlaşalım dediğim adama 5 mesajdan sonrası fazla gelir oldu..


Bu ilişkiye başlarken hiç bu kadar uzun süreceğini tahmin etmemiştim açıkçası..Ben hiç o erkeklerin mal gibi ortada bıraktığı kızlardan olmadım..Sebebi çok güzel olmam ya da çok zeki olmam falan değil -ikisi de orta derecede kendimi öyle görüyorum en azından- kimseyle çıkmamış olmam..Her kız gibi bende ilk çıktığım kişi kocam olacak diye gezindim ve bakalım olacak mı?..Bu gidişle olma ihtimali düşük..


Hani hep erkeklere öküz deriz ya ben her erkeğe bunu yükleyemem en basitinden erkek arkadaşıma -sevgili kelimesi bana çok bayat geldiğinden kullanmıyorum-..Adamın hataları yok mu bir sürü var-dı hatta şimdi eskiye oranla daha az -hala bara gitmeme izin vermese de bu haliyle çekilebilecek bir erkek-..Ben uyuyorum dedikten 2 sa sonra uyuyor çünkü ben olur da uyanırsam canım sıkılır ve onu aradığımda duymazsa diye..Soğuk günlerde uyarır kalın giyin diye, moralim bozukken teselli eder, hatta şu lanet futbol oyunu pesi oynarken bile benle hep ilgilenir o oyun en az 10 kez durdurulur arkadaşı küfreder o ısrarla benle ilgilenmeye devam eder ve hiç offlayıp pofflamaz..Ben bir hata yapsam dünyası başına yıkılır falan sürekli bunu düşünür..Sürekli bana özlem duyma peşindedir bir de..Böyle iyi, düşünceli adam ama mükemmel demiyorum tabi ki de..Şimdi fazla da havalara girmesin her ne kadar buradan ve böyle düşündüğümden haberi olmasa da..


Ben de erkek gibiyimdir..Hiç umursamam mesela o hasta olduğunda kendimi yıpratmam -bu konuda onunda suçu yok değil hani o kadar çok abartıyor ki grip olduğunda dönemin artık kuş mu tavuk mu at mı eşek mi ne gribi meşhursa anında onu söylüyor "Galiba kuş/domuz/at gribi oldum" gibi-, evet o morali bozukken yanındayım burdan bir tik aldım bence, alışveriş yaparken aramasından mesaj atmasından aramak zorunda kalmamdan mesaj atmaktan nefret ediyorum..O hata yaptığında anlık bir sinir harbi yaşarım 2 dakika sonra kahkahayı basarım dert etmem, sanırım ben gamsızım..Ve özlemek gibi bir duyguyu Allah bana vermemiş ki bu da çok can alıcı bir nokta ilişki de..


Benim gibi kızlar bence sürüm sürüm sürünmeyi hakediyor..Evet gerçek bu yani..Aslında bütün olay aşık etmeden geçiyor..Beni biri ya da erkek arkadaşım kendine aşık etmeli -erkek arkadaşım ederse daha iyi olur tabi onca senelik ilişkiyi kim çöpe atmak ister o kadar da salak değilim-..O kişiyi gözümde büyütmeliyim, kendini ulaşılmazmış gibi göstermeli..Kendimi odalara kapatmalı, gecenin bir yarısı onun yanında bulmalıyım kendimi..Ancak ben öyle adam olurum..


Yazım biraz fazla mı havada kaldı ne?..

23 Mart 2012 Cuma

Bayat Hayat!

Bazı insanlar vardır mesela benim var öyle tanıdıklarım hayatlarında hiçbir şeyin garantisi yoktur..Ben yarınımı,  ondan sonraki günümü, ondan sonraki günümü de hatta bundan bir sene sonra ne yapacağımı tahmin ederken o tahmin etmeye tenezzül bile etmez..Benim tahminlerim hep doğru çıkar çünkü tekdüze bir yaşam sürüyorum..Hayatında olay eksik olmayan birisi bunu okuyorsa "Ohh! mis gibi yaşam" dediğini duyar gibiyim yani sen demiyorsan da yanımdaki insanlar bunu hep söylüyor bana..Ama hiç güzel bir yanını göremedim senelerce..


Bazen böyle çok sevdiğin tatlı bile olsa çok yediğinde bayar ya seni ya da çok istediğin bir şey alındığında 3. gün bir fahişeymiş gibi davranırsın ya ona işte benim hayatım da öyle oldu..Çünkü bu sıkıcı hayatımın 4.senesi 1. günü 2. günü filan değil..Öyle olsa zaten nasıl da güzel görünürdü gözüme..O yüzden boktan tripler atıyorum bende..Çok sıradan olduğu için hakettiğini düşünüyorum ve gram içim sızlıyorsa şerefsizim..


"Keşke sevgilim beni dövseydi, annem babam ayrı olsaydı, hamile de kalabilirdim aslında" diye düşünmedim dersem yalan olur şimdi..Mallık dizboyu bende farkettim de bu durumu, yapacak bir şey yok sıkıcı hayat insana neler dedirtiyor gör..


Hayatından 'ekşın' eksik olmayan insanlara imrenerek bakıyorum, bakmakla kalmayıp onların hayatlarına benzetmeye çalışıyorum hayatımı, çalıştıkça da daha monoton oluyor içine tükürdüğümün hayatı.."Bari yaşayamıyorum yalan söyleyim" diyorum beni tanıyan anlattıklarıma da inanmaz..


Konuşacak konu da olmuyor böyle olunca..Hep susan dinleyen ben oluyorum..Önceden çenem konuşmaktan ağrırdı şimdi susmaktan kasıldı..


O yüzden atağa geçmeli bir şey yapmalı bok hayata bir renk katmalı..

22 Mart 2012 Perşembe

Regl!

İlk regl olduğum günü hatırlıyorum da offf! tuvalete her gittiğimde büyüyen kahverengi bir leke görüyordum.."Ulan kakamı yapmış olamam hani kaçırsam anında hissederim diyorum o zaman nereden geliyor bu kahve pislik şey iiiyyğğğ!" diyip donumu çekiştiriyordum..Akşamüstü esas renk geldi kırmızı..Nasıl anneme bağırıyorum anlatamam, kadın koştur koştur geldi.."Anne ben hasta olmuşum" dedim annem hemen orkid getirdi neyse taktım çıktım tuvaletten..Başladı anlatmaya "Sakin ol, her genç kızın başına gelir" diye..Benim üzüldüğümü falan düşündü ama ne üzülmesi bütün yaşıtlarım olmuş bir ben olmamıştım..Sevinçten ben zıplıyorum "Sonunda oldum oleyyyy oleyyyy!"..


Arkası hep geldi, 28 günde bir oldum..Gününü hiç şaşırmadı sağolsun böylece beni de hiçbir yerde rezil etmedi..


Biz genç kızlar/kadınlar regl günlerimizi çok iyi kullanırız..Mesela sinirli oluşumuz ya regl olduğumuzdan ya da olmamıza az kaldığındandır keza şişkinliğimizde kilo aldığımızdan değil de regl olacağımız içindir..Tamam şişkinlik olmuyor değil ama kilo aldığımızda da bunu arkasına sığındığımız olmuyor değil..Ben çok sığınırım mesela çok güzel kıvırırım bunu..Çikolata, tatlı yememiz bu dönemimizde şanımızdandır..Kan şekerimiz düşüyor maazallah bir yerde düşüp bayılırsak nolur halimiz..Asla bu dönemimizde alttan almayız kimseyi de tam tersi onun bizim alması gerekiyor..Bir de duygusala fena bağlanırız ki sormayın gitsin..Her şeye alınırız şakaya gelemeyiz..Küçük göğüslü hanımlar için avantajdır..O tahtakurusu kadınlar bir bakmışsınız Banu A. misali etrafta gezinir..Havaları bir haftadır ama..Bir de ibadet durumu varsa ki en iyi kaçıştır..Regl dönemi öyle bir şey ki yaratan bile bulaşmıyor..


Regl dönemindeki hanımları görür görmez ufak ufak kaçın..Fazla uzağı gitmeyin ama bu da problem oluşturabilir..

İçimdeki Kro!

İçimdeki kroyla seneler sonra tekrardan yüzleştim..Beni görenler "Bu kız yabancı dinler, Türk dinlerse de Funda Arar (ki çok severim şarkılarını ) dinler" der..Aslında içimin derinliklerindeki krodan habersizler..Bu aralar bir arabesk tarzındaki şarkıya takıldım..Elimden gelse arabamı alır, sevdiğim adamın evinin önüne gider, son ses bu şarkıyı açar dinlerim, dinletirim. Evet kroyum..Bence herkesin içinde vardır zaten..Cansu D. içip içip az mı dinletti Cem Y. şarkıları..

En basitinden bir rakı masasında rock müzik mi dinlenir ya..Ya da aşk acısı çeken biri nasıl hard-rock dinler..Hiç mantıklı gelmiyor bunlar bana..Arabeskin bazen dibine vurulmalı..Sabahın bir körü dinleyen manyaklar da görmedim değil görür görmez de arkama bakmadan koşar adımlarla kaçtım..Sizde görürseniz bir saniye durmayın!..

21 Mart 2012 Çarşamba

"Aşk Yok!"

Haftasonumu onunla geçirdim..Gördüğümde, sarıldığımda, öptüğümde hiçbir şey hissetmedim..Hissetmediğimi farkettiğimde suçluluk duygusu kapladı içimi ve her ona baktığımda gözlerim doldu..Sonra dayanamadım söyledim gitmek istedi sıkıca sarılıp "Gitme!" dedim..Bir şey hissetmiyorsam neden gitmesine izin vermiyorum sorusu benim de kafama takıldı..Ama cevap bulamadım bulamadıkça sıkıca sarıldım sarıldıkça ağladım.."Keşke" dedi o her keşke deyişinde ben dibe battım..Berbat gecelerimden biriydi..Zor ikna ettim gitmemesi için çok ağladım, yanımda kaldı gitmedi sonra birbirimize sarıldık, öpüştük ve uyuyakaldık..


Uyandığımda üstümden tır geçmişti sanki her tarafım ağrıyordu en çokta kalbim..Şerefsizlik yapmışım gibi hissediyordum kendimi..Ona dokunduğumda hiçbir şey hissetmiyordum aslında ona dokunmadan da hissetmediğim apaçık ortadaydı..Mesela o gelecek diye günler öncesinden giyeceğim kıyafetlerimi belirlerdim, ağda işlemlerimi hallederdim, gezilecek yerlerin planlarını da yapardım ama bu sefer bunların hiçbirini yapmamıştım..Kaşımla, bıyığımla, dağınık saçlarımla karşındaydım..Bir kadın kendine özen göstermiyorsa seni sevmediğini yüzüne tokat gibi vurur bunu bilir bunu söylerim..


Sonra konuşmaya başladık..Ona "Ben sana yeniden aşık olmak için deneyeceğim" dedim..Duyguları ne zamandan beri insanlar ele geçirmiş ki ben geçireceğim..Ama o zaman benim bunu demem gerekiyordu hem belli mi olur belki de yeniden aşık olurum ona..Yaşayıp göreceğiz aşık olabilecek miyim olamayacak mıyım..Şans oyunlarına döndürdüm resmen ilişkiyi, kendimi ayrıca alkışlıyorum..